ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

ARDANUÇ

ARDANUÇ İLÇE TANITIMI
ardanuç
artvin ardanuç
ardanuç artvin
ARDANUÇ FOTOĞRAFLARI
ARDANUÇ TANITIMI
ARDANUÇ GÖRSELLER
ARDANUÇ
ARTVİN ARDANUÇ
ARDANUÇ CEHENNEM DERESİ
ARDANUÇ ÇORUH
ARDANUÇ İLÇE  TARİHİ
Ardanuç ve çevresinde yerleşmenin çok eski olduğu görülür. M.Ö. 2000 yıllarında Hurriler ve Mitanniler Çoruh havzasına egemen olmuşlardır. Ardanuç ve çevresinin ilk defa yazılı tarihe geçmesi Urartular döneminde olmuştur.

Tuşpa (Van) Kalesi'ndeki 30 tondan büyük taşlara yazdırılan Urartu devleti yıllığından anlaşıldığına göre: Urartu Kralı II. Şarduri M.Ö.753'te Çoruh boyundaki Kulkhi krallığını yenerek itaat altına almıştır. Bugüne kadar Ardanuç ilçesinde Urartu dönemine ait yazılı bir belgeye rastlanılmamıştır.

Ancak Ardanuç adının Urartu Güneş Tanrısı adına yapılan tapınaklarla ilgili olabilir.
M.Ö. 7.yüzyıl'da Ardanuç ve çevresine İskit (Saka) boyundan Taokların yerleştiği görülmektedir. Tayk ve Dayk adlı eski eyalet adları ile Tavusker gibi coğrafi isimlerin bunlardan kaldığı kesinlikle söylenebilir.
 Saka yerleşmesinden yaklaşık beş asır sonra Ardanuç ve çevresine Arsaklı Hanedanı hükmetmiştir. Bu hanedanlık, hakimiyet altındaki bu bölgeyi sancaklara bölerek yönetmiştir ki; Tavusker olarak adlandırılan Ardanuç kesiminin bu son sancak idaresinin merkezi olduğu bilinmektedir.

5. yüzyıl ortalarından itibaren çevreye Hazarlar, Kalaçlar, Barseller, Tukharlar, Bulgarlar gibi Türk boylarının yayıldığı görülür. 575 yılında Bizans İmparatoru II. Justinyen Bagratlı soyundan Guaram'ı Ardanuç ve çevresine İlbeyi olarak tayin etti. Ardanuç Gevhernik Kalesi Bagratlılar Hanedanı döneminde inşa edilmiştir. Bagratlılar, Emevi Halifesi II.

 Mervan döneminde itaat altına alınmış ve 744 yılında Ardanuç Kalesi'nin kapıları ve burçları yıktırılmıştır.
Ardanuç Bagratlı Kralı Aşut Bey (786-826) müttefikleri Bizanslılardan aldığı yardım ile Şavşat'ta bozulup yıkılan kaleleri yeniden onarttırdı. Alparslan'ın ölümünden sonra Bizans'tan himaye görüp Selçuklular'a baş kaldıran II.

 Giorgi (1072-1088) Kafkaslar kuzeyinden inen Şaman ve Hristiyan Kıpçak Türklerinin de yardımıyla Ardanuç ve çevresinde ki hakimiyet alanını genişletti. Sultan Melikşah'ın 1080 yılında gönderildiği Emir Ahmet, Posof üzerinde Bagratlıları yenerek Kür ve Çoruh boylarını fethetti.

Ardanuç Bagratlı krallığı da balkanlık Apkaz topraklarına atılarak yöre İslamlaşmaya başladı. 1124 yılında çoğu Şamanist ve bir kısmı yeni Hristiyan olan Kıpçak Türkleri ile ittifak yapan Bagratlı Kralı II. Davit (1089-1125) 40 bin kişilik Kıpçak-Gürcü ordusuyla Çoruh boyunu ele geçirdiği gibi Oltu ve İspir bölgelerine kadar hakimiyet alanını genişletti.

 Erzurum'da kurulan Saltuklu Beyliği ile Bagratlılar arasında sürekli mücadeleler olmuş, ancak Ardanuç alınamamıştır. Anadolu'nun Moğollar tarafından istilası üzerine Ardanuç ve çevresi de Moğol hakimiyetine girdi.

Moğol soyundan İlhanlı Hakanı Abaka Han döneminde Gürcistan ve Abkaz Valisi İrencin Noyan tarafından Posof'taki Cak Kalesi beylerinden olan hristiyan kıpçak türkü Sargis Bey (1267-1282) ile oğlu I. Beka Bey'e (1285-1306) Yukarı kür ve Çoruh boylarının büyük bir bölümü ile Acara bölgeleri malikāne olarak verildi. Bu tarihten itibaren vaktiyle Bagratlı hanedanının oturduğu Ardanuç Kalesi'ne Kıpçak Atabekler Sülalesinden bir kol yerleşti ve Osmanlıların 1551'de Ardanuç'u fethetmesine kadar bölgeyi idare ettiler.
Petrikisman Kalesi
PETRİKİSMAN KALESİ
Kanuni Sultan Süleyman döneminde Erzurum Beylerbeyi İskender Paşa,bu Kıpçak sülalesinin Ardanuç Kalesi'nde oturan ve İran'a tābi olan XIV. Atabeki II. Keyhüsrev'den 33 günlük bir kuşatmadan sonra Ardanuç Kalesi'ni fethederek Osmanlı ülkesine katmıştır.(13 Mayıs 1551)
1877-1878 Osmanlı-Rus savaşına kadar Osmanlı egemenliğinde kalan Ardanuç, bu savaştan sonra imzalanan Berlin Antlaşması'nın 58. maddesine göre Rusya'ya savaş tazminatı olarak verilen Elviye-i Selāse (Üç-Sancak) içinde yer aldı. Yerli halkın Kırk Yıllık Kara Günler dediği bu esaret hayatından sonra, Rus Çarlığında patlak veren Bolşevik İhtilāli'nin arkasından yeni Sovyet Hükümeti ile 3 Mart 1918'de Brest-Litovsk Antlaşması imzalandı.
Ilce Girisi
 Bu antlaşma ile Üç-Sancak'ta halk oylaması yapıldı. Halkın tamamına yakınının isteği üzerine Üç-Sancak tekrar Osmanlı Devleti'ne bağlandı. 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi'nden sonra Üç-Sancak İngilizler tarafından işgal edildi. 1920 yılı sonralarında İngilizlerin çekilmesiyle Ardanuç ve çevresi Gürcü kuvvetlerinin işgaline uğradı.
Ferhatli Kalmakli Kalesi
FERHATLI KALESİ
Doğu Cephesi Kumandanı Kâzım Karabekir Paşa'nın Ermeniler yenmesi ve Gümrü Antlaşması'ndan sonra, Gürcü işgalinde bulunan Batum ve Ardahan'ın dışında bütün Doğu Cephesindeki yerlerimiz ele geçirilmişti. TBMM Hükümetinin, Gürcistan Hükümetine verdiği nota ile Gürcüler 23 Şubat 1921 günü işgal altında tuttukları toprakları terkettiler ve Ardanuç, Artvin ve Ardahan topraklarımız en son ve ebedî olarak anavatana katılmıştır. 6 Mart 1921 akşamı Artvin iline ulaşan resmi kuvvetlerimizden bir bölüğün 7 Mart 1921 günü Ardanuç'a girmesi ile kurtuluş ve anavatana katılma fiilen tahakkuk etmiştir.
Iskenderpasa Camii ve Turbeleri
13 Şubat 1921'den 1945 yılına kadar Artvin'e bağlı bir nahiye olarak yönetilen Ardanuç 1 Ağustos 1945 tarih ve 4769 sayılı kanunla ilçe olmuştur. İlk ilçe merkezi Tütünlü iken 1948 yılı Kasım ayında ilçe merkezi Adakale'ye,1954 yılında Hükümet binası inşaatının tamamlanmasından sonra da şimdiki meydanlara nakledilmiştir.
Genel Gorunum
ARDANUÇ İSMİ MENŞEİİ
Ardanuç'un Eski Adı ve Anlamı
Vaktiyle Ardanuç Gevher-Nik Kalesi'nde bir Hıristiyan bey otururmuş.Bu bey bir gün oğlu ve yanındaki adamları ile köyleri gezerken, beyin oğlunu gözü Klarcet köyü'nde koyun sağmakta olan bir çoban kızına takılmış. Beyin oğlu Kale'ye döndüğünde yemeden içmeden kesilmiş, sararıp solmaya başlamış.Babası ne annesi oğullarına bunun nedenini sormuşlar.
Buyuk Dag
 Oğlan da anasına açılmış.Çoban kızına aşık olduğunu söylemiş. Durum Kral'a iletildiğinde "bunun için mi kendini harap ediyorsun, isteriz alırız" demiş ve hemen elçi göndermiş. Çoban elçilere uygun bir dille, "kendilerinin Müslüman olduklarını Kralın oğlu dahi olsa kızını vermesinin mümkün olamayacağını" anlatmış. Elçiler gelip durumu Kral'a bir bir anlatmışlar. Kral öfkelenmiş: “Bir hafta içinde düğün yapılacak. Filan gün gelin almaya geleceğiz, hazırlıklarını tamamlasınlar” demiş. Çoban bu habere çok üzülmüş.

Kızına olup bitenleri anlatmış. Kızı ata bindirmişler ve düğün alayı Kale’ye doğru hareket etmiş. Yolda sürekli ağlayıp göz yaşı döken gelin kız bir yerde düğün alayını durdurup dinlenmek istediğini bildirmiş. İsteği derhal yerine getirilmiş. Gelin, hararetinin çok olduğunu , canının nar istediğini söylemiş. Hemen koşup komşu köyden nar getirmişler. Narı ısırmış ve “bu ne kadar ekşi nar” demiş. O köyün adı artık o günden sonra Ekşinar Köyü olarak kalmış. Yola devam eden gelin alayı tam Kale’nin önüne geldiğinde gelin tekrar alayı durdurmuş. Bu esnada Kralın oğlu da Kale’den aşağıdaki gelin alayını seyretmekte ve sevinçle gelini beklemekte imiş.

Gelin, “bir dua yapacağım herkes amin desin” demiş. Gelin şöyle dua etmiş: “Yarabbim! Beni Müslüman olarak yaratmakla şereflerinin en büyüğünü bahşettin. Beni gavur bir padişahın oğluna kısmet edeceğine burada canımı al” demiş. Ve oracıkta can vermiş.Kara haber kralın oğluna ulaştırıldığında çok üzülmüş ve bir yandan da bir çoban kızının kendisini kralın oğluna layık görmemesine çok ar etmiş. Kendisini kayalardan aşağı atmış. Olayı gözyaşları ile seyredenler “ Arından uçtu” demişler. O günden sonra “Arından uçtu” sözü dillerde değişime uğrayarak “ Ardanuç” şeklini alır ve Kale çevresinin adı olur.

ARDANUÇ İLÇE COĞRAFYA
1-Jeomorfolojik Durum
Ardanuç,Doğu Karadeniz Bölümü’nün en doğusunda yer alan Artvin ilinin bir ilçesidir. İl merkezine uzaklığı 32 km.dir.Ardanuç;kuzeyinden Şavşat ilçesi,doğudan Ardahan ili ve Göle ilçesi,güneyden Erzurum ili ve Yusufeli ilçesi,batıdan ise Artvin merkezi ilçesi ile sınırlandırılmıştır.Ardanuç ilçe merkezi ise;kuzeyden Tütünlü ve Beratlı köyleri,doğudan Kızılcık ve Harmanlı köyleri,güneyden Sakarya köyü, batıdan ise Ferhatlı köyü ile çevrilidir.

Ardanuç ilçe merkezi,doğusundaki Yanlızçam dağlarından beslenen Bulanık Deresi ile Aydın Deresi ve Horhot Deresi’nin birleştiği yerde kurulmuş olup,ilçe merkezindeki yapılaşma daha çok doğu yönündeki alüvyal düzlükte ve yavaş yavaş yükselen bir yamaç üzerinde belirginleşmiştir. Ardanuç yerleşim alanının yükseltisi yaklaşık 470-670 m.arasındadır.Yerleşme alanının büyük bir kısmı 470-500 m.arasındaki basamağında yer almakla beraber;ilçenin en eski kuruluş yeri olan Adakale Mahallesi yaklaşık 600-670 m.arasındaki yükselti basamağında kurulmuştur.
ardanuç cehennem deresi resimleri
ARDANUÇ CEHENNEM DERESİ
Çoruh ırmağına kavuşan Bulanık Deresi,Aydın Deresi ve Horhot Deresi’nin oluşturduğu Ardanuç havzasında yükselti Ardanuç Deresi ile Şavşat Deresinin birleştiği yerde 250 m.den başlayıp Kürdevan (Çadır) dağında 3050 metreye ulaşır.Bu durum buranın engebesi hakkında genel bir fikir vermektedir. Ardanuç’un kuzey ve kuzeybatısındaki yamaçlarda volkanik birimlerle ardalanmalı kireç taşları geniş yayılım alanı göstermektedir.Volkanizmanın sukünet dönemlerini yansıtan bu birimler çoğunlukla yay içi havzada gelişmiştir.
ardanuça uzaktan bakış resimleri
 İlçe merkezinin Adakale mahallesindeki ve Cehennem Deresi olarak adlandırılan derin vadinin bulunduğu kısımdaki litolojik birimleri Paleosen yaşlı kireç taşları temsil eder. Yörede Kuatener döneminde oluşmuş araziler,genellikle alüvyonlardan oluşmaktadır.İlçenin kuzeyinde kum,kil ve yer yer bloklu birimler halinde eski alüvyonlara rastlanır.İlçedeki en genç oluşuklar ise,Bulanık Deresi ve Horhot Çayı boyunca yayılım gösteren alüvyoner seviyelerdir.Bunlar da kum,çakıl,kil ve yer yer bloklu birimler içerir.
ardanuçta bir kayık resimleri
Ardanuç ilçesinin yüzey şekilleri ana hatlarıyla iki ayrı jeomorfolojik birimden oluşmaktadır.Bunlar;Çoruh ırmağına dökülen Berta Çayı’nın yan kollarının oluşturduğu dar vadiler ile bu vadiler çevresinde yer alan nisbeten yüksek tepelik olan alan ve sırtlardır.Bu jeomorfolojik şekillerin oluşumunda,iç ve dış kuvvetlerin birlikte şekillendirici etkisi olmuştur.Günümüzde de akarsu aşındırmasıyla şekillenmenin devam ettiği görülür. İlçenin farklı iki jeomorfolojik ünitesinden birini oluşturan vadiler Çoruh Irmağının kollarından olan Berta Çayı’nın Ardanuç Havzası olarak adlandırılan kısmındaki Aydın Deresi,Horhot Deresi,Bulanık Deresi ve Cehennem Deresi’nin oluşturduğu vadilerdir.

Aydın Deresi ilçe merkezinin Adakale Mahallesi’ne kadar güney-kuzey doğrultusunda akış göstermektedir.Aydın Deresi güneydeki 2250 m.yükseklikteki Büyükyurt Dağlarının kuzey yamaçlarındaki ormanlardan kaynağını alarak doğu ve batı yamaçlarında simetrik bir aşındırma yaparak Ardanuç ilçe merkezine yaklaşır.Dağlık kısımlarda 45 derecenin üzerine çıkan yamaç eğilimlerine sahip olan Aydın Deresi;Bulanık Deresi’ne yaklaştığı kısımda,90 dereceye varan değerde duvar yamaçlar oluşturur.Söz konusu bu yamaçlar genelde Üst Kratese yaşlı kireç taşlarından oluşmuştur.

İlçe merkezinin ortasından geçen Bulanık Deresi,kaynağını ilçenin doğusundaki Yanlızçam Dağlarının güneybatı eteklerinden alır.İlçe merkezine girmeden önce sert araziyi oldukça derin bir şekilde yararak Şuvat Deresi adıyla akan Bulanık Deresi,ilçenin güneyindeki Ankliya mahallesine geniş bir vadi tabanıyla ulaşır. Horhot Deresi ise ilçenin doğusundan kabaca doğu-batı doğrultusunda akarak ilçe merkezinden Bulanık Deresi’ne karışır.
Horhot Deresi ile birleştikten sonra Bulanık Deresi batıya doğru bir kavis çizerek Değirmenler Mevkiinde Aydın Deresi ile birleşir.Şeytan Köprüsünden itibaren kabaca güneydoğu-kuzeybatı doğrultusunda Üst Kretase yaşlı kireç taşları içerisinde akış gösterir.Söz konusu kireç taşlarını oldukça derin bir şekilde yarar. Ardanuç suyu bu kısımda “Cehennem Deresi” olarak adlandırılır.Vadinin bu kesimindeki yamaçların eğimi 90 dereceyi bulmaktadır.Dik bir duvarı andıran ve 200 metreyi aşan yükseltisiyle oldukça dikkati çeken Cehennem Deresi birkaç kilometre boyunca özelliğini korumaktadır.

İlçenin diğer önemli jeomorfolojik ünitelerinden diğerini oluşturan sırtlar Yanlızçam Dağlarının Çoruh ırmağına doğru alçalan doğu eteklerinde yer almaktadır. Sırtların uzanış doğrultusu,akarsu ve dereciklerle paralellik gösterecek şekilde genellikle güneydoğu-kuzeybatı yönündedir.Bununla birlikte eski temel arazinin yüzeylenip mostra verdiği kısımlarda genel doğrultu akışında uzanış gösteren tepelik ve sırtlara da rastlanır.Genellikle tepelik görünümündeki bu yükseltiler litolojik bakımdan Üst Kretase kireç taşları olarak belirlenirler.

Sırt özelliğini taşıyan yükseltiler ilçe merkezinin genelde güneyinde ve batısında yer alırken,oldukdukça kısa mesafede dikleşen yükseltilere genelde ilçenin kuzeyinde rastlamaktayız.İlçe merkezinin kuzeyinde yer alan Naldöken Taşı Tepesi 687 m.yüksekliğindedir.Burası Cehennem Deresi tarafından yarıldığından tam bir diklik gösterir.Aynı tepenin güneyindeki Gevhernik Tepesi 710 m.ile Ardanuç Kalesinin bulunduğu hakim yükseltiyi teşkil etmektedir.

İlçe merkezinin en yüksek noktasını oluşturan Silahkert Tepesi 763 m.rakımlı olup güneyde Büyükyurt Dağları’nın kuzey eteklerinde yer almaktadır.
ARDANUÇ  BİTKİ ÖRTÜSÜ
Ardanuç ilçesi 96.950 hektar olup bunun 39.431 hektarını ormanlık alanlar oluşturmaktadır. İlçede görülen Karadeniz iklimi ile karasal iklimin geçiş özelliğini gösteren yarı nemli iklim bitki örtüsünün oluşumunda birinci derecede rol oynar. İlçedeki bitki örtüsü “Kolsik Flora” alanına girmektedir.

Karadeniz Bölgesi’nin diğer kesimlerinde görülmeyen Ladin ormanları burada ortaya çıkmaktadır. Nispeten Karadeniz’in etkisinin hafiflediği,buna rağmen nemlilik şartlarının ön planda bulunduğu Ardanuç’u da içine alan ve podsölümsü toprakların yaygın olduğu yukarı kesimlerde gür ladin ormanları kendini gösterir.
İlçe merkezine yakin alçak alanlarda Ardıç,Meşe,Karaçalı,Sakız türlerinde çalı formasyonu hakim iken yükselti arttıkça Ladin, Köknar ve Sari Çam ormanları kuşaklar halinde yer alır. Doğu Ladin ormanları altında higrofil karakterde zengin bir otsu örtü de yer almaktadır. Yanlızçam Dağları’nda Turnagagası, Peygamber çiçeği,Kedi otu ve Sari Burçak ot türleri tespit edilmiştir.

Köknarlar yayılış alanına bakıldığında 1000 m.den yüksek kesimlerde nispeten kontinental ve soğuk ortamlarda yetişmektedir. Ülkemizde fazla yaygın olmayan Doğu Köknarı Ardanuç’un doğusunda özellikle Karanlık Meşe mevkiinde karışık ormanlar oluştururlar.

CEHENNEM DERESİ
Ardanuç’ta Yanlızçam Dağları silsilesinin kuzeye bakan yamaçlarında en alt kesimlerde Ladinler kaybolurken köknar ve Sarıçam ormanları hakim olmaktadır. Daha yükseklerde Köknar’lar da çekilerek yerini kısa dayanıklı Sarıçam ormanına bırakmaktadır.

Ardanuç ilçesinde dört Bölge Şefliği ile hizmet veren Orman İsletme Müdürlüğü’nün gayretlerine rağmen ilçede yoğun bir orman tahribatının varlığı da inkar edilmez bir gerçektir.

ARDANUÇ İLÇE İKLİM
Ardanuç ilçesi,Karadeniz Bölgesi’nin Doğu Karadeniz Bölümü sınırları içerisinde kalmasına rağmen,iklim özellikleri komsu Erzurum-Kars Bölümü’nden etkilenmektedir. Bölgenin Karadeniz’e paralel uzanan sıradağlar nedeniyle,deniz etkisine kapalı olması ve ülkemizin en yüksek,ayni zamanda en soğuk platolarından biri olan Ardahan platosuna oldukça yakin olması,bu durumun önemli sebeplerindendir.

Kış aylarında Doğu Anadolu Bölgesi’nde çogunlukla Yüksek Basınç alanı hakimdir.Bu mevsimde Karadeniz üzerinde ise Doğu Anadolu'ya göre oldukça alçak bir basınç bulunmaktadır.Dogu Anadolu bölgesindeki söz konusu Yüksek Basinç zaman zaman Karadeniz’e dogru harekete geçer ve kiyiya paralel uzanan Doğu Karadeniz Dağları’nın kuzey yamaçlarindan alçalarak hava kütlelerinin adyabatik olarak ısınmasına,yani fön olayinin meydana gelmesine yol açar.

Yaz aylarında Ardanuç ilçe merkezi,güneyden sokulan kontinental tropikal sıcak hava kütlesinin etkisine girmektedir.İlçede etkili olan bu kuru hava kütlesi,sıcaklığın yükselmesine ve kuraklığın artmasına neden olmaktadır.

İlkbahar ve sonbahar mevsimlerinde kuzeybatıdan sokulan maritim polar hava kütlesi ile,güneyden sokulan tropikal hava kütlesinin karsılaşması sonucu cepheler meydana gelmekte ve sik sik frontal yağışlara neden olmaktadır.

1972 yılından sonra aralıksız hizmet veren 900 metre yükseklikte kurulu Ardanuç Meteoroloji Rasat İstasyonu verilerine göre ilçede yillik sıcaklık ortalaması 12.7 derecedir. Mevsimlik ortalama sıcaklık değerleri ise kis mevsimi için 2.1 derece, ilkbahar için 12.7 derece,yaz mevsimi için 22.3 derece ve sonbahar mevsimi için 13.7 derecedir.Bu değerlere göre Ardanuç’ta yıllık sıcaklık farkı yaklaşık 20 derece civarındadır.Bu durum ise ilçede karasallığın hakim olduğunu göstermektedir.

Yörede aylık ortalama sıcaklık değerleri Ocak ayi 0.7 derece ile Temmuz ayi 23.3 derece arsında değişmektedir.
Ardanuç’un ekstrem sıcaklık değerleri ise aylık en yüksek sıcaklık 38.8 derece ile Ağustos ayında,aylik en düşük sıcaklık da –19 derece ile Ocak ayinda görülür.

ARDANUÇ ESKİ GÖRÜNÜM
Ardanuç’ta yıllık ortalama donlu gün sayısı 80 gün civarındayken,ilçeye kus uçuşu olarak 55 km. uzaklıkta bulunan Ardahan’da 188 gün,yine ilçeye kus uçuşu olarak 75 km. uzaklıkta olan Hopa’da ise 8 gündür.Bu durum Ardanuç’un sıcaklık değerleri açısından,çok soğuk kara iklimi ile oldukça ılıman olan deniz iklimi arasındaki geçiş özelliğini açıkça ortaya koymaktadır.

Ardanuç Meteoroloji İstasyonunun 18 yıllık rasat sonuçlarına göre ilçede yıllık ortalama yağış miktarı 451.7 mm.dir.
Ardanuç’ta en yağışlı ay 55.3.mm ile Aralık ayıdır.En yüksek yağış miktarı da 25.1 mm ile Temmuz ayında görülmektedir.Ardanuç’ta yağısın mevsimlik dağılışına bakıldığında;

en fazla yağış mevsiminin %27.7 lik payı ile ilkbahar,en az yağışlı mevsimi ise %21.7 pay ile yaz mevsiminde oldugu görülmektedir.Bunun yanında,yillik yağış miktarının %25.8’i kis mevsimine,%24.8 i ise sonbahar mevsimine düşmektedir.

Ardanuç ilçe merkezinde yıllık ortalama kar yağışlı günler sayısı 13.2 gündür.Karla örtülü gün sayısı ise 34 güne yaklaşır.

Ardanuç ilçesinde Doğu Anadolu Bölgesi’yle Doğu Karadeniz Bölümü arasında bir geçiş özelliği gösteren nemli iklime yakin yari kurak bir iklim tipinin hakim olduğu görülür.